Tematik Rehberler
DÜNYA MÜZİKLERİ
Endülüs’ün flamenkosu ve Arjantin’in tangosu gibi bilinen örneklerden, Zulu ve Java adası yerlilerinin geleneksel ritüellerine, dünyanın dört bir yanından yerel danslar ve kökenleri.
Portekiz’in yanık sesi: Fado
Kökleri 19. yüzyıla giden Portekiz halk müziği fado, isyankar çığlığını boş yere almamış. Bugün pek çok takipçisi, festivali, fado tavernaları olan bu kültürün çıkışı, balıkçıların eşlerinin hüzünlü bekleyişlerine dayanıyor. Kader ya da alın yazısına yakın bir anlama gelen fado, denizci sevgililerinin, eşlerini denize uğurladıktan sonra artık beklenen yakınlarının geri gelmemesi üzerine denize karşı yaktıkları ağıtlar. Derin acılar, özlem ve aşkın müziği olan fado; özellikle ülkenin Lizbon ve Coimbra şehirlerinden çıkmış; tek gitar ve tek vokale dayalı bir tür.
Çokkültürlü Endülüs ruhu için flamenko
Kompleks bir kültürel geleneğin devamı olan flamenko, Endülüs bölgesiyle özdeşleşmiş olsa da kökenlerine dair soru işaretleri de taşıyan, evrenselleşmiş bir tür. Latince konuşan asimile olmuş yerli İberik halklar yani Berberi-Arap Müslümanlar, İspanyalı Yahudiler ve Romenler tarafından, beraberce ortaya çıkarılan bir tür olduğu düşünülüyor. Dans ve müziğin iç içe geçtiği Flamenko’da en önemli unsurlardan biri şarkıcı. Flamenko şarkıcısı, ‘camte’ denilen Flamenko şarkılarının farklı türlerine haklimdir. Şarkıcıya Flamenko gitarı olan ‘toque’ eşlik eder. Bu agresif gitar melodileri ve şarkılar, el çırpma ve ayak hareketlerinin baskın olduğu Flamenko dansıyla bütünleşir.
Tutkunun sahnedeki adı: Tango
Arjantin’le özdeşleşmiş bir dans türü olan tangonun kökleri 1890’lara, Arjantin ile Uruguay sınırındaki Rio de la Plata bölgesine dayanıyor. Bugün özel tango geceleri, kursları ve gösterileriyle tüm dünyaya mal olan tangonun bu erken formuna ‘tango criollo’ deniyor. Türün köklerinde İspanyol dans figürleriyle şekillenen ve Küba müziğiyle harmanlanan ‘habanera’, dönemin Arjantinli zencilerine ait ‘milonga’ ve yine İspanyol asıllı ‘tango Andaluz’ bulunuyor. Zengin doğaçlama geleneğini aşk ve melankoli yüklü bir duyguyla veren tango dansıyla bütünleşen unsur, akordeonun akrabası ‘bandoneon’.
Rumba
Bir başka Latin Amerika dansı olan rumbanın kökleri İspanyol ve Afrika’ya uzanıyor. 16. yüzyılda Afrika'dan getirilen köleler aracılığıyla Küba'ya taşınan rumba müziği ve hareketleri, artık Küba'yı yansıtan bir unsur. Belirgin kalça salınımlarının yavaş hareketlerle buluştuğu rumba dansına eşlik eden müziğin tipik enstrümanıysa bir vurmalı çalgı olan ‘congas’. Bugün salon rumbası, folklorik rumba, Afrika rumbası gibi türlere ayrılmış olsa da bu dans ve müzik tüm dünyada Küba’yla özdeşleşiyor.
Yasakları aşan samba
Brezilya folklorunun en ünlü üyesi olan samba, ülkenin Bahia bölgesi ve Rio de Janeiro’ya Batı Afrika’dan ülkeye gelen köleler kanalıyla yerleşmiş, Afrika kökleri olan bir tür. Bugün özellikle ülkenin karnaval kültürünün sembollerinden olan bu dans türü; perküsyon ağırlıklı müziği, çılgın ritimleri ve dinamizminden bir şey kaybetmeyen yapısıyla ülkenin ulusal kimliğine dair en güçlü ikonlardan biri. Samba bugün bizde sadece Brezilya tipi çılgın bir eğlence gibi dursa da ülkede ciddi bir kesimin yaşam tarzını yansıtıyor. Afrikalı kölelerle yerel unsurların karışımı olması nedeniyle ilk anlarda ciddi baskı altında tutulan bu müzik ve dans, 19. yüzyılda ülkede suç sayılmış. Zamanla kabul görmesinin ardından şimdi ulusal bir gurur.
Hayatın kökleri ya da kısaca Zulu
Pek çok müzik ve dansın çıkış noktası olan Afrika’nın özüne inmeden böyle bir konuyu noktalamak olmaz. Kara kıtanın en ünlü kabilelerinden biri olan, Güney Afrika kökenli Zulu ghalkı, farklı olaylardan yola çıkan dans ve müzik çeşitleriyle hem ciddi bir zenginlik sunuyor, hem de diğer pek çok kabile kültürüyle ortak yanlar barındırıyor. Kadınların ve erkeklerin kendi tarzlarıyla farklılaştığı ve boğaları taklit etmeye dayanan ‘Boğa Dansı’, av öncesi ve sonrası uğurlama ve karşılama aşamalarında farklılaşsa da cesaret duygusu yansıtan figürleriyle öne çıkan ‘Av Dansı’, orduları cesaretlendirmeyi görev edinen ‘Zurh Dansı’, üst gövdenin çılgınca titretildiği ‘umQhogoyo Dansı’ ve niceleriyle Zuluların hem yaratıcı dünyası hem de gerçek hayattan folklörlerine uyarladıkları açığa çıkıyor.
Jaipongan stili
Uzakdoğu çok ciddi bir dans ve müzik yelpazesine sahip; adaların konumuna göre de farklı etkileşimler söz konusu. Biz size bu sınırlı alanda Java adasından bir örnek vermek istedik: Adada yaşayan yerli Sunda halkının geleneksel dansı olan Jaipongan. Gugum Gumbira’nın ön ayak olduğu bu dans kültürü, geleneksel Sundan Ketuk Tilu müziği ve Pencak Silat hareketlerine dayanıyor. Kostümler ve narin hareketleriyle estetik bir ziyafet.
İskandinav havası: Halling
Halling, Norveç’in kırsal alanlarıyla İsveç’in bir kısmında belli versiyonlarıyla yapılan etnik bir dans. Bu dansın performansçıları genellikle düğünlerde ve eğlencelerde sahne alan genç erkekler. Dansçılar arasında akrobatik ve atletik hareketlerin olduğu oldukça dinamik bir dans çeşidi. Öyle ki eski zamanlarda halling’in dövüş sanatı olarak da uygulandığı biliniyor. Bir sürü atlama, sıçrama hareketinin olduğu dansa eşlik eden müzik de bu ruha uygun ilerliyor.
Rusya folklorik dansı: Troika
Troika’da bir erkek ve iki kadın beraber dans ediyor. Bu Rusça kelimenin anlamı zaten üç takımlı at. Performans esnasında da dansçılar bir at arabasında şahlanan atlarını sakinleştirip yola getirmeye çalışan sürücüleri taklit ediyorlar. Rus dansları etnografisi arasına geçen bu sıra dışı örnek, Slav toplumların çoğunun geleneksel danslarını da andırıyor.