Tematik Rehberler

KEŞFEDİLESİ ADALAR

Suyla ve rüzgârla kesintisiz ilişki halinde kıyılar, bağlı olduğu ülke ve kentten bağımsız karaktere bürünen topraklar ve bir adaya adım atar atmaz kendini her yerden daha iyi hissedenler... Bu duyguya henüz kapılmayanları bile içine çekecek, keşfetmesi keyif veren adalara yakından bakıyoruz.

Sicilya

Sicilya’ya gidenlere öncelikli tavsiyemiz, bu geziyi İtalya’yla birleştirmemeleri. Sadece Sicilya’ya gitmek, adayı hazmetmek açısından çok önemli. Tam 9 ayrı bölgeden oluşan bu büyük ada için zengin tarihi, 10 büyük şehri, komşu minik adaları, doğa parkları, yeme & içme sahnesi ve tabii ki müzeleriyle, ülke içinde ülke desek yeridir. Antik Roma etkisiyle İtalyanca alaşımı bir dilleri var. Barok mimarisiyle UNESCO mirası olan Ragusa kenti, Arap etkili Pantelleria, Arap-Norman karışımı stiliyle büyüleyen başkent Palermo, Helen geleneğiyle UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Syracuse kenti ve tüm bu duraklarda farklılaşan kültür örüntüleriyle Sicilya keşfedecek çok şey sunuyor.

Malta

Öncelikle sık bilinen bir yanlışı düzeltelim: Malta tek adadan ibaret değil. Burası bir takımada ve en büyük üç adası olan Malta, Gozo ve Kemmuna’da (ya da diğer adıyla Comino) yerleşim bulunuyor. Küçük olmasına rağmen zengin bir tarihe sahip olan Malta’da, tarihin izlerini neolitik çağa kadar sürmek mümkün. 1964’de kolonizasyondan kurtulan Malta topraklarından Fenike, Yunan, Roma, Arap, Norman, Fransızlar ve İngiliz kültürleri geçmiş. Haliyle tarihi anlamda gezilip görülecek çok şey var. Doğaya açılmak için Comino, tarihi geziler için Malta ve Gozo’yu üslenin. ‘Sessiz Şehir’ diye de bilinen antik dönemin başkenti Mdina; manzarası, mimarisi, müzeleri ve alışveriş olanaklarıyla Malta turizminin kalbi. Yerel lezzetler, tekne gezileri, uzun doğa yürüyüşleri, yaz ve bahar aylarında patlama yapan festivaller, kumsal kültürü... Kışın gidenler de hüsrana uğramıyor; keza Katoliklerin ağırlıkta olduğu Malta, Noel atmosferiyle de ünlü.

Mallorca

İspanya’nın doğu kıyılarında, özerk bir bölge olan Balear takımadalarının en büyüğü olan Mallorca, dağları ve kanyonlarıyla doğa gezileri yapmayı seven ruhların adresi. 550 km’lik sahil şeridi, kristal suları ve bembeyaz kumsallarıyla ünlü. Başkent Palma de Mallorca, genellikle keşifler için ilk durak. Burada yemek ve mimari başrole geçiyor. Adanın kuzeybatı kıyılarına gidenler, dağ yürüyüşleriyle bilinen Serra de Tramuntana’ya ulaşıyor. Chopin gibi ünlülerin de bir dönem yaşadığı yer olan Valldemossa, adanın en güzel köylerinden. En popüleri Coves del Drach olmak üzere adanın mağaraları da çok ünlü.

Sardinya

İtalya ile Balear Adaları arasında, Korsika’nın güneyinde, İtalyan olma iddiasından çok uzak ve dünyada deniz ürünlerinin hakkını en iyi veren noktalardan biri Sardinya. Burada hem Katalanca, hem farklı diyalektleriyle Sardinyaca, ayrıca Korsika dili ve elbette İtalyanca konuşuluyor. Kayalıklarla bezeli vahşi doğasıyla çekim gücü artan ada, Sicilya’dan sonra Akdeniz’in en büyük adası. Albino eşekleriyle ünlü Asinara Ulusal Parkı, özellikle kuzey-kuzeydoğu ekseninde Stintino-Budoni arasında kalan kumsalları, çok yüksek olmamasına rağmen sarplığıyla herkesin kolay baş edemediği tepeleri ve dağlarıyla sıkı bir gezi vadediyor. Ravioliye benzeyen ‘culurgiones’, çeşit çeşit lokal sosis, adanın taptaze sebze ve meyveleriyle leziz keşiflere de hazır olun.

Cape Verde

Akdeniz havasına Atlantik’te kapılmaya ne dersiniz? Bunu yaşayabileceğiniz yegâne yer; Batı Afrika’da, hemen Senegal’in batısında kalan Cape Verde. Akdeniz havasının nedeni 15. yüzyılda başlayıp uzun yıllar süren Portekiz kolonizasyonu. Buraya gelenler, birbirine yakın küçük adalar arasında zıplayarak kapsamlı keşif turları yapabilir. En iyi plajlar için Boa Vista, su sporları ve resort havası için Sal, bölgenin kültürünü içinize çekmek için Mindelo, atlamamanız gereken noktalar.

Maldivler

Dünyanın en ünlü mercan adaları olan Maldivler, 200’ünde yerleşim, 80’inde turistik resort’ların olduğu toplam 1.192 adalık bir harikalar diyarı. Balayı için en çok tercih edilen noktalardan biri olan Maldivler’de, başta scuba olmak üzere türlü dalış, şnorkel ve sörf etkinliği mevcut. Ekimden marta kadar en iyi dönemini yaşayan Maldivler; dalış, şnorkel ve sörf yapmak isteyenler için Hint Okyanusu’nun en çok tercih edilen yeri. Sri Lanka mutfağının yanı sıra Güney Hindistan’ın özellikle Kerala mutfağından etkilenen Maldivler, acısı eksik olmayan bol baharatlı, bir yandan hindistanceviziyle lezzetlendirilmiş ve deniz ürünü ağırlıklı bir mutfağa sahip. Yerel mutfağa şans vermeden sakın tatilinizi tamamlamayın.

Similan Adası

Tayland’ın güneyinde, ulusal park olarak anılan Similan Adası, mevsim itibarıyla meraklılarını keşfe çağırmaya başladı. 140 kilometrekarelik park alanıyla burası dünya cennetlerinden biri. Kartpostal güzelliğindeki adalar, özellikle deniz canlıları bakımından geniş bir biyo-çeşitliliğe sahip. Nemo olarak tanıdığımız palyaço balığı gibi harika türlere şnorkelle rastlamak an meselesi. Dalış, burada tartışmasız en popüler aktivite. Beyaz kumsalıyla Koh Similan, ada ada gezebileceğiniz tekne gezileriyle suyun tadına varmak için dünyanın en iyilerinden.

Vanuatu

‘Dünyanın öteki ucu’ tabirini kesinlikle hak eden bir yer. Bu sefer Pasifik’in güneybatısında, Yeni Zelanda’nın kuzeyinde 83 adacıktan oluşan bir takımada topluluğundayız. Portekizliler buraya 1600’lerde gelse de bu uzak adalardaki çanak çömlek işlerinin tarihi MÖ 1300’lere kadar uzanıyor. Özetle, Vanuatu’ya gelenler sadece doğanın bakirliğini koruduğu egzotik bir adaya değil, arkaik bir yere de ayak basıyor. Buraya kadar geldiyseniz öncelikle bütçenizi biraz daha zorlayarak kendinize güçlü bir fotoğraf makinesi alın ve keşiflerinizi belgeleyin; dünyada çok fazla insanda bu görsellerin olmadığına emin olabilirsiniz. Deniz ürünü haricinde, ‘tuluk’ denilen pastaları, yerel etleri (özellikle biftekleri) ve lokal içkileri, tadına bakılmayı hak ediyor.

Talep Formu
Bizi Arayın